Müvekkillerimizin talepleri doğrultusunda, konusunda uzman Avukatlarımız ile hizmet verdiğimiz çalışma alanlarımız;
Tutuklama, ceza muhakemesi sürecinde sanık veya şüphelinin özgürlüğünü en ağır şekilde sınırlayan koruma tedbiridir. Tutuklama kararı, sadece belirli koşullar ve yasal süreler dâhilinde alınabilir. Bu çalışmamızda, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde tutuklama tedbirinin koşulları ve tutukluluk süreleri ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Tutuklama kararı verilebilmesi için öncelikle şüpheli veya sanığın suç işlediğine dair kuvvetli şüphenin varlığı gereklidir. Bu şüphe, somut delillere dayanmalı ve hukuki değerlendirmeyi haklı kılacak nitelikte olmalıdır. (CMK m.100/1).
Tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin yanı sıra, CMK m.100/2'de belirtilen tutuklama nedenlerinin de bulunması gerekmektedir:
Tutukluluk süreleri, soruşturma ve kovuşturma evrelerine göre farklılık gösterir:
Sonuç olarak; tutuklama tedbiri, bireyin özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladığı için yalnızca yasal koşullar altında ve belirli sürelerle uygulanmalıdır. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı, tutuklama nedenlerinin bulunması ve ölçülülük ilkesi, tutuklama kararı verilmesinde temel şartlardır. Ayrıca soruşturma ve kovuşturma evresinde tutukluluk sürelerinin makul olması, hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından büyük önem taş ımaktadır. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları, bu konuda yol gösterici niteliktedir ve tutuklama tedbirinin uygulanmasında dikkate alınmalıdır.